Okan Üniversitesinde Ticarete Son Verin!
Merhaba,
20.03.2014 tarihinde 5 Kişilik bir heyet, Rektör Şule Kut ile görüştü. Rektör’e aşağıda ki taleplerimizi ilettik. Bu talepler Çarşamba günü yaptığımız toplantıda öğrencilerin görüşleri sonucu alınan kararlardır. Bu kararları Rektör, Okul yönetimi ile görüşecek. Önümüzdeki hafta içerisinde(27.03.14) tekrar Rektör ile görüşülecektir.
Taleplerimizin arkadaşında sonuna kadar duracağımızı belirtiyoruz:
20 Mart 2014
ÖĞRENCİLERİN TALEPLERİ
Eğitim
1. 2014-2015 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI İÇİN EĞİTİM ÜCRETİNE YAPILAN %12-%13 ARASINDAKİ ZAMMIN 2013 ENFLASYON ((TÜFE+ÜFE)/2) ORANI OLAN %5.98 OLARAK TEKRARDAN YAPILANDIRILMASINI TALEP EDİYORUZ.
2. ÖSYM TERCİH KLAVUZUNDA GEÇEN;
“EĞİTİM ÜCRETLERİ TAKİP EDEN YILLARDA, GÜNÜN EKONOMİK KOŞULLARINA UYGUN OLARAK MÜTEVELLİ HEYET TARAFINDAN YENİDEN BELİRLENİP AKADEMİK YIL BAŞLAMADAN İLAN EDİLİR.” MADDESİNİN ÇIKARILIP, YERİNE;
“EĞİTİM ÜCRETLERİ TAKİP EDEN YILLARDA, GÜNÜN EKONOMİK KOŞULLARINA UYGUN OLARAK MÜTEVELLİ HEYET TARAFINDAN YENİDEN BELİRLENİP AKADEMİK YIL BAŞLAMADAN İLAN EDİLİR. ANCAK EĞİTİM ÜCRETİNE YAPILACAK ARTIŞLAR, BİR ÖNCEKİ YILIN ENFLASYON((TÜFE+ÜFE)/2)ORANINI GEÇEMEZ.” MADDESİ İLE DEĞİŞTİRİLMESİNİ TALEP EDİYORUZ.
Ulaşım
3. KARTAL METRODAN OKULA HER SAAT BAŞI (08.00-13.00 SAATLERİ ARASINDA) ÜCRETSİZ SERVİS KONULMASINI, OKULDAN KARTAL METROYA HER SAAT BAŞI (12.00-17.00 SAATLERİ ARASINDA) ÜCRETSİZ SERVİS KONULMASINI TALEP EDİYORUZ.
4. KADIKÖY-KAMPÜS, KAMPÜS-KADIKÖY ARASINDA Kİ SEFER SAATLERİNİN DEĞİŞTİRİLMEDEN FİYATIN 3(ÜÇ) TÜRK LİRASINA İNDİRİLMESİNİ TALEP EDİYORUZ.
5. KOCAELİ-KAMPÜS, KAMPÜS-KOCAELİ ARASINDA Kİ SERVİS FİYATLARININ 10(ON) TÜRK LİRASINA İNDİRİLMESİNİ TALEP EDİYORUZ.
6. KARTLI VE KARTSIZ ÖDEMELERDE FİYAT FARKININ KALDIRILMASINI TALEP EDİYORUZ.
Yemek
7. HAZIRLIK BİNASI ALTINDA Kİ İSTANBUL YEMEKHANESİNDE YEMEK FİYATLARININ 3(ÜÇ) TÜRK LİRASI OLMASINI VE YEMEKLERİN KALİTESİNİN ARTIRILMASINI TALEP EDİYORUZ.
20.03.2014 tarihinde 5 Kişilik bir heyet, Rektör Şule Kut ile görüştü. Rektör’e aşağıda ki taleplerimizi ilettik. Bu talepler Çarşamba günü yaptığımız toplantıda öğrencilerin görüşleri sonucu alınan kararlardır. Bu kararları Rektör, Okul yönetimi ile görüşecek. Önümüzdeki hafta içerisinde(27.03.14) tekrar Rektör ile görüşülecektir.
Taleplerimizin arkadaşında sonuna kadar duracağımızı belirtiyoruz:
20 Mart 2014
ÖĞRENCİLERİN TALEPLERİ
Eğitim
1. 2014-2015 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI İÇİN EĞİTİM ÜCRETİNE YAPILAN %12-%13 ARASINDAKİ ZAMMIN 2013 ENFLASYON ((TÜFE+ÜFE)/2) ORANI OLAN %5.98 OLARAK TEKRARDAN YAPILANDIRILMASINI TALEP EDİYORUZ.
2. ÖSYM TERCİH KLAVUZUNDA GEÇEN;
“EĞİTİM ÜCRETLERİ TAKİP EDEN YILLARDA, GÜNÜN EKONOMİK KOŞULLARINA UYGUN OLARAK MÜTEVELLİ HEYET TARAFINDAN YENİDEN BELİRLENİP AKADEMİK YIL BAŞLAMADAN İLAN EDİLİR.” MADDESİNİN ÇIKARILIP, YERİNE;
“EĞİTİM ÜCRETLERİ TAKİP EDEN YILLARDA, GÜNÜN EKONOMİK KOŞULLARINA UYGUN OLARAK MÜTEVELLİ HEYET TARAFINDAN YENİDEN BELİRLENİP AKADEMİK YIL BAŞLAMADAN İLAN EDİLİR. ANCAK EĞİTİM ÜCRETİNE YAPILACAK ARTIŞLAR, BİR ÖNCEKİ YILIN ENFLASYON((TÜFE+ÜFE)/2)ORANINI GEÇEMEZ.” MADDESİ İLE DEĞİŞTİRİLMESİNİ TALEP EDİYORUZ.
Ulaşım
3. KARTAL METRODAN OKULA HER SAAT BAŞI (08.00-13.00 SAATLERİ ARASINDA) ÜCRETSİZ SERVİS KONULMASINI, OKULDAN KARTAL METROYA HER SAAT BAŞI (12.00-17.00 SAATLERİ ARASINDA) ÜCRETSİZ SERVİS KONULMASINI TALEP EDİYORUZ.
4. KADIKÖY-KAMPÜS, KAMPÜS-KADIKÖY ARASINDA Kİ SEFER SAATLERİNİN DEĞİŞTİRİLMEDEN FİYATIN 3(ÜÇ) TÜRK LİRASINA İNDİRİLMESİNİ TALEP EDİYORUZ.
5. KOCAELİ-KAMPÜS, KAMPÜS-KOCAELİ ARASINDA Kİ SERVİS FİYATLARININ 10(ON) TÜRK LİRASINA İNDİRİLMESİNİ TALEP EDİYORUZ.
6. KARTLI VE KARTSIZ ÖDEMELERDE FİYAT FARKININ KALDIRILMASINI TALEP EDİYORUZ.
Yemek
7. HAZIRLIK BİNASI ALTINDA Kİ İSTANBUL YEMEKHANESİNDE YEMEK FİYATLARININ 3(ÜÇ) TÜRK LİRASI OLMASINI VE YEMEKLERİN KALİTESİNİN ARTIRILMASINI TALEP EDİYORUZ.
1. Bilim ve Evrim Günleri Başlıyor...
Okan Üniversitesi Sosyoloji ve Felsefe Kulübü (SFK),
gelenekselleştirmeyi düşündüğü Bilim ve Evrim Günleri’nin ilkini bu ay
içersinde gerçekleştirmeye hazırlanıyor.
Kurulduğu dönemden bu yana bilimsel düşünceyi ve üretimi ön plana koyan, yaptığı birçok atölye ve etkinliklerde bunu ispatlayan SFK, Şubat ayı içersinde yeni bir etkinliği üniversite bileşenlerine sunmaya hazırlanıyor. 27 Şubat 2014 tarihinde yapılacak etkinliğe, Bilim ve Gelecek Dergisi’nden Enver Helvacıoğlu, Üniversite Konseyleri Derneği’nden Biyolog Zelal Özgür Durmuş ve okulumuz psikoloji bölümünden Yrd. Doç. Dr. Selma Arıkan konuşmacı olarak katılacak. Güzel sanatlar fakültesi Mimar Sinan salonunda yapılacak toplantı saat 15.00’de başlayacaktır.
Okan Üniversitesi Evrim Teorisini tartışıyor
Evrim teorisi neden sansüre uğruyor?
Bilim ve Politika arasındaki ilişki nedir?
Evrim Teorisi'nin ilkeleri ve kökeni nedir?
Kurulduğu dönemden bu yana bilimsel düşünceyi ve üretimi ön plana koyan, yaptığı birçok atölye ve etkinliklerde bunu ispatlayan SFK, Şubat ayı içersinde yeni bir etkinliği üniversite bileşenlerine sunmaya hazırlanıyor. 27 Şubat 2014 tarihinde yapılacak etkinliğe, Bilim ve Gelecek Dergisi’nden Enver Helvacıoğlu, Üniversite Konseyleri Derneği’nden Biyolog Zelal Özgür Durmuş ve okulumuz psikoloji bölümünden Yrd. Doç. Dr. Selma Arıkan konuşmacı olarak katılacak. Güzel sanatlar fakültesi Mimar Sinan salonunda yapılacak toplantı saat 15.00’de başlayacaktır.
Okan Üniversitesi Evrim Teorisini tartışıyor
Evrim teorisi neden sansüre uğruyor?
Bilim ve Politika arasındaki ilişki nedir?
Evrim Teorisi'nin ilkeleri ve kökeni nedir?
Haziran’ın açtığı yolda, Üniversite'yi tartışıyoruz
Bu dönem ikincisini düzenleyeceğimiz “Kitap Okuma Günleri” bir önceki yılın aksine olabildiğince somuta indirgenmiş olacaktır. Şubat ayında gerçekleştireceğimiz etkinlikte, Bilim ve Gelecek yayınlarından basılan, İzge Günal’ın “50 Soruda Üniversite” kitabı tartışılacaktır.
Fakat burada biraz amaç konusunu açmak yararlı olacak. İlkin bir önceki yıl çalışmaların boyutunun her geçen yıl arttırılması gerektiğine değinmiştik. Özellikle Üniversite öğrencisinin okuma alışkanlığını ve farkındalık düzeyini çalışmalar yardımıyla yukarıya taşımak gerektiği konuşulmuştu. Ebetteki, burada yapılanı sadece farkındalık yaratmak olarak da görmemek de gerekiyor. Bu çalışma, kendi alanımızda elimizden geldiğince toplumsal mücadelenin ayaklarını örmek ve bilinç düzeyini yukarı taşımak olarak da görülebilir. Sıklıkla birçok toplantıda üstünde durduğumuz Üniversiteye yapılan ideolojik saldırı aslına bakılırsa bu toplantının konusunu oluşturmaktadır. En yalın haliyle, piyasanın ve gericiliğin ideolojik saldırılarına karşı mücadelenin nasıl örüleceği ve yeni bir bilimsel çatının nasıl inşa edileceği konusunda tartışmanın özellikle FKF’nin kuruluşu ve Haziran direnişinin akabinde son derece yararlı olacağına inanıyoruz.
Yolu açmak için okumak gerek!
Yukarıda sıraladığımız nedeler aslına bakılırsa önümüzdeki dönemde daha yoğun bir çalışmanın içine girmemiz gerektiği sonucunu doğuruyor. Piyasanın, topluma ve üniversiteye yönelttiği ideolojik saldırıya karşı mevzi almak, saldırıyı geriletmek ve bilimsel düşünceyi yaygınlaştırmak bugün bizim için aciliyettir. Aynı zamanda organize edilen her karşıtlık bir süre sonra yeni alanların açılmasını sağlayacaktır.
Toparlayacak olursak, bu çalışmada “üniversitede” ana problematiğimizdir. Okuma günlerinde üniversitenin tarihselliği, önemi ve mücadele alanları konusunda önemle durulacaktır.
Sevgiler
İyi çalışmalar…
Fakat burada biraz amaç konusunu açmak yararlı olacak. İlkin bir önceki yıl çalışmaların boyutunun her geçen yıl arttırılması gerektiğine değinmiştik. Özellikle Üniversite öğrencisinin okuma alışkanlığını ve farkındalık düzeyini çalışmalar yardımıyla yukarıya taşımak gerektiği konuşulmuştu. Ebetteki, burada yapılanı sadece farkındalık yaratmak olarak da görmemek de gerekiyor. Bu çalışma, kendi alanımızda elimizden geldiğince toplumsal mücadelenin ayaklarını örmek ve bilinç düzeyini yukarı taşımak olarak da görülebilir. Sıklıkla birçok toplantıda üstünde durduğumuz Üniversiteye yapılan ideolojik saldırı aslına bakılırsa bu toplantının konusunu oluşturmaktadır. En yalın haliyle, piyasanın ve gericiliğin ideolojik saldırılarına karşı mücadelenin nasıl örüleceği ve yeni bir bilimsel çatının nasıl inşa edileceği konusunda tartışmanın özellikle FKF’nin kuruluşu ve Haziran direnişinin akabinde son derece yararlı olacağına inanıyoruz.
Yolu açmak için okumak gerek!
Yukarıda sıraladığımız nedeler aslına bakılırsa önümüzdeki dönemde daha yoğun bir çalışmanın içine girmemiz gerektiği sonucunu doğuruyor. Piyasanın, topluma ve üniversiteye yönelttiği ideolojik saldırıya karşı mevzi almak, saldırıyı geriletmek ve bilimsel düşünceyi yaygınlaştırmak bugün bizim için aciliyettir. Aynı zamanda organize edilen her karşıtlık bir süre sonra yeni alanların açılmasını sağlayacaktır.
Toparlayacak olursak, bu çalışmada “üniversitede” ana problematiğimizdir. Okuma günlerinde üniversitenin tarihselliği, önemi ve mücadele alanları konusunda önemle durulacaktır.
Sevgiler
İyi çalışmalar…
Okan Üniversitesi'nde Reyhalı anması
Geçtiğimiz hafta Reyhanlı'da ki patlamada yaşamını yitirenler için Fikir Kulüpleri Federasyonu(FKF) bu haftayı "Bağımsızlık Haftası" ilan etti.
Okan Üniversitesi'nde FKF'ye bağlı Sosyoloji ve Felsefe kulübü Reyhanlı için anma düzenledi. Anmada AKP'nin Suriye'deki şeriatçı çetelere verdiği destek eleştirilirdi.
Okan Üniversitesi'nde FKF'ye bağlı Sosyoloji ve Felsefe kulübü Reyhanlı için anma düzenledi. Anmada AKP'nin Suriye'deki şeriatçı çetelere verdiği destek eleştirilirdi.
Yolu Açmak İçin Okumak Gerek!
Bu yılın ilk dönemini geride bırakmış bulunuyoruz. Bu dönem zarfında topluluklarda göstermiş olduğumuz gayret ve çaba oldukça iyiydi. Fakat bu gayret ve çabanın salt kendi başına yeterli olmayacağını bilmemiz gerekmektedir. Bu sebepten ötürü, çalışmaların boyutunu ve içeriğini sürekli daha yukarı çekmemiz gerekiyor. Önemle vurgulamamız gereken unsur bu çalışmaların nesnel boyutunun ne şekilde yukarıya çekileceğidir. İşte bu noktada düzenlemekte olduğumuz okuma günlerinin önemi bir kat daha artmaktadır.
İster kabul edelim, ister etmeyelim bugünün Türkiye’sinde bir üniversite öğrencisinin okuma alışkanlığı son derece azdır. Bu gerçek özellikle Özel ve vakıf üniversitelerinde daha vahim boyutlara ulaşmaktadır. Tüm bu verileri bir araya getirdiğimizde, üniversitenin ve üniversiteli öğrencinin anlamını ortaya koymamız için yoğunluklu bir biçimde okumalı, tartışmalı ve yorumlamalıyız. Kaldı ki, bu durum bilfiil kendi kulüp yapılarımızı da etkiler bir hale gelmiştir. Bir an önce, kendini yetiştiren birey mitinden kurtularak, kolektif bir gurup biçimiyle birbirimizi ileriye taşımanın yollarını aramak zorundayız. Bu bağlamda, “1. Kitap Okuma Günlerini”, “Yolu açmak için okumak gerek!” sloganıyla gerçekleştiriyoruz.
Yukarıda da belirtmiş olduğumuz sürece tekrardan dönecek olursak, üniversiteli bir genç olarak ülkenin içinde bulunduğu süreçte, gerçekleri anlamaya ve analiz etme becerisine hiç olmadığımız kadar ihtiyacımız vardır. Burada önemli olan soru, bu beceriyi nasıl bir sürecin ardından kazanacağız? sorusudur.
Bu sorunun cevabı elbette ki, yalın bir halde ‘okumak’ değildir. Bu sorunun cevabı bir bütün olarak, düşünmek ve fikir savaşı vermektir. Ama bu süreçte baskın olması gereken, okuma ve araştırma becerisinin o grubun tüm üyelerinde var olmasıdır. Bunun gerçekleşmesi halinde yeni ve güçlü bir temel örülmüş olacaktır.
Biz bu çalışmayı niye ve nasıl yapacağız?
Aslına bakılırsa çalışmanın amacını yukarda belirtmiş olduk. Bunun ötesinde, çalışmanın nasıl yapılacağı boyutuna eğilmek gerekecektir. İlkin, 28 Ocak tarihinde bir haftaya yayarak gerçekleştireceğimiz kitap okuma günlerini tek bir boyuta ele almış olduk. Özellikle Marksist felsefenin ön planda olacağı bu etkinlik takviminde, yoğunluklu bir biçimde çalışmanın örgüsünü yapacak yani, okunulan kitaplar üzerinden tartışılacak ve günün şartlarına evrilmesi sağlanacaktır. Bu nedenden bu çalışmanın içeriğini olabildiğince geliştirmek ve etki alanlarını geliştirmek gerekmektedir.
Peki, niye Marksizm?
Özellikle günün şartlarını yakından incelediğimizde bugünün içsel dinamiklerinin neden ve sonuç örüntüsünü en iyi açıklayan ve bu sürecin karşıtlığını bilimsel verilerin ışığında incelememizi, yorumlamamızı sağlayan bir bakış açısı olduğu için ilk elden ve acil bir şekilde Marksizm okumalarını hızlandırmamız gerektiğini düşündük. Felsefenin salt dünyayı anlamak olmadığını, asıl olarak onu değiştirmek olduğu bilinci ile bu çalışmanın alt yapısını oluşturmaya çalışıyoruz. Gösterilecek azami çaba, bu sürecin başarıya ulaşmasına ve yeni bir anlayışın yaratılmasına yarayacağına inanıyoruz. Bu bakımdan okuma grubunun içinde bulunan herkesi bu sürecin organik bir birleşeni olmaya davet ediyoruz.
Son olarak, “Okuma Günleri’nin” devamlılığını sağlamak konusunu ele almakta yarar var. Çalışmanın boyutunu özümsemekten bahsetmiştik, bunun da çalışmaların devamlılığını sağlaması açısından önemli bir nokta olduğunu belirtmemiz gerekiyor. Önümüzdeki süreçte, Okuma Günleri’ni büyüterek ve sürekli bir hale getirerek sistemleşmiş bir çalışma modeline dönüştürmemiz de gerekmektedir.
İyi çalışmalar…
İster kabul edelim, ister etmeyelim bugünün Türkiye’sinde bir üniversite öğrencisinin okuma alışkanlığı son derece azdır. Bu gerçek özellikle Özel ve vakıf üniversitelerinde daha vahim boyutlara ulaşmaktadır. Tüm bu verileri bir araya getirdiğimizde, üniversitenin ve üniversiteli öğrencinin anlamını ortaya koymamız için yoğunluklu bir biçimde okumalı, tartışmalı ve yorumlamalıyız. Kaldı ki, bu durum bilfiil kendi kulüp yapılarımızı da etkiler bir hale gelmiştir. Bir an önce, kendini yetiştiren birey mitinden kurtularak, kolektif bir gurup biçimiyle birbirimizi ileriye taşımanın yollarını aramak zorundayız. Bu bağlamda, “1. Kitap Okuma Günlerini”, “Yolu açmak için okumak gerek!” sloganıyla gerçekleştiriyoruz.
Yukarıda da belirtmiş olduğumuz sürece tekrardan dönecek olursak, üniversiteli bir genç olarak ülkenin içinde bulunduğu süreçte, gerçekleri anlamaya ve analiz etme becerisine hiç olmadığımız kadar ihtiyacımız vardır. Burada önemli olan soru, bu beceriyi nasıl bir sürecin ardından kazanacağız? sorusudur.
Bu sorunun cevabı elbette ki, yalın bir halde ‘okumak’ değildir. Bu sorunun cevabı bir bütün olarak, düşünmek ve fikir savaşı vermektir. Ama bu süreçte baskın olması gereken, okuma ve araştırma becerisinin o grubun tüm üyelerinde var olmasıdır. Bunun gerçekleşmesi halinde yeni ve güçlü bir temel örülmüş olacaktır.
Biz bu çalışmayı niye ve nasıl yapacağız?
Aslına bakılırsa çalışmanın amacını yukarda belirtmiş olduk. Bunun ötesinde, çalışmanın nasıl yapılacağı boyutuna eğilmek gerekecektir. İlkin, 28 Ocak tarihinde bir haftaya yayarak gerçekleştireceğimiz kitap okuma günlerini tek bir boyuta ele almış olduk. Özellikle Marksist felsefenin ön planda olacağı bu etkinlik takviminde, yoğunluklu bir biçimde çalışmanın örgüsünü yapacak yani, okunulan kitaplar üzerinden tartışılacak ve günün şartlarına evrilmesi sağlanacaktır. Bu nedenden bu çalışmanın içeriğini olabildiğince geliştirmek ve etki alanlarını geliştirmek gerekmektedir.
Peki, niye Marksizm?
Özellikle günün şartlarını yakından incelediğimizde bugünün içsel dinamiklerinin neden ve sonuç örüntüsünü en iyi açıklayan ve bu sürecin karşıtlığını bilimsel verilerin ışığında incelememizi, yorumlamamızı sağlayan bir bakış açısı olduğu için ilk elden ve acil bir şekilde Marksizm okumalarını hızlandırmamız gerektiğini düşündük. Felsefenin salt dünyayı anlamak olmadığını, asıl olarak onu değiştirmek olduğu bilinci ile bu çalışmanın alt yapısını oluşturmaya çalışıyoruz. Gösterilecek azami çaba, bu sürecin başarıya ulaşmasına ve yeni bir anlayışın yaratılmasına yarayacağına inanıyoruz. Bu bakımdan okuma grubunun içinde bulunan herkesi bu sürecin organik bir birleşeni olmaya davet ediyoruz.
Son olarak, “Okuma Günleri’nin” devamlılığını sağlamak konusunu ele almakta yarar var. Çalışmanın boyutunu özümsemekten bahsetmiştik, bunun da çalışmaların devamlılığını sağlaması açısından önemli bir nokta olduğunu belirtmemiz gerekiyor. Önümüzdeki süreçte, Okuma Günleri’ni büyüterek ve sürekli bir hale getirerek sistemleşmiş bir çalışma modeline dönüştürmemiz de gerekmektedir.
İyi çalışmalar…